Alkollü araç kullanmanın ciddi sonuçları olduğu için trafik polisleri için alkol kontrolü büyük önem taşır. Sürücülerin “alkollü araç kullanması durumunda, 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 48/5 maddesi uyarınca yasal “yaptırımlar uygulanır. Aşağıda, alkollü araç kullanmanın yasal yaptırımlarını açıklayan bir makale yer almaktadır.

Alkollü araç kullanma suçuyla yakalanan bir sürücüye ilk kez para cezası uygulanır ve aracı trafikten menedilir. Ayrıca sürücü belgesi altı ay süreyle Trafik Polisi tarafından geri alınır.

“Eğer aynı sürücü tekrar alkollü araç kullanırsa, yine para cezasıyla cezalandırılır, aracı trafikten menedilir ve sürücü belgesi bu sefer iki yıl süreyle geri alınır.”

Üçüncü kez alkollü araç kullanması durumunda ise yine para cezası uygulanır, aracı trafikten menedilir ve sürücü belgesi bu sefer beş yıl süreyle geri alınır. Ayrıca, altı aydan az olmamak üzere hafif hapis cezası da verilebilir.

Sürücü belgeleri geri alınan kişiler, alıkoyma süresinin bitiminde sürücü belgesini geri almak için “sürücü belgesine el koyan trafik birimine veya en yakın trafik Denetleme Şube Müdürlüğü’ne dilekçeyle başvurabilirler.” Ancak belgelerin geri verilmesi için psiko-teknik değerlendirme ve psikiyatri muayenesi gereklidir.

Hiçbir seviyede alkolün sürücülük için güvenli olmadığı bilinmektedir. Alkolün etkileri yaş, cinsiyet ve sürücülük deneyimi gibi faktörlere bağlı olarak değişiklik gösterebilir, ancak güvenli sürücülüğü garanti altına alacak bir alkol seviyesi belirlenememiştir.

Türkiye’de yasal alkol sınırı, ticari araç sürücüleri ve kamu hizmetinde çalışan sürücüler için tamamen yasaklanmıştır. “Diğer sürücüler içinse yasal sınır bir litre kanda yarım gram alkole eşit olan 0.50 Promil olarak belirlenmiştir. “Bu değeri aşmak için bir örnekle açıklayabiliriz. Örneğin, 100 mililitre kanda 50 miligram alkol bulunduğunda, promil değeri 0,50 olarak kabul edilir. Promil hesabında alkolün ağırlığı ile kanın hacmi arasında bir orantı kurulur. Ancak promil hesabında ağırlığı hacme oranlamak matematiksel olarak tam olarak mantıklı olmayabilir, ancak küçük ve karmaşık sayılarla uğraşmayı engellediği için tercih edilen bir ifade biçimidir.

Alkolün sürücülük üzerindeki olumsuz etkileri, 0.2 promil seviyesinden itibaren artmaya başlar. Bu seviyeden sonra alkol seviyesi arttıkça sürücülük becerileri üzerindeki olumsuz etkileri de artar. Bazı ülkelerde bu seviye yasal limit olarak kabul edilir.

Türkiye’de yasal alkol sınırı, ticari araç sürücüleri ve kamu hizmetinde çalışan sürücüler için tamamen yasaklanmıştır. Diğer sürücüler içinse yasal sınır bir litre kanda yarım gram alkole eşit olan 0.50 Promil olarak belirlenmiştir. Bu sınıra uymak, yani 0.50 Promil değerini aşmamak, yasal sınırları ihlal etmemek anlamına gelir.

Alkollü araç kullanmanın yasal yaptırımları caydırıcı olması ve trafik güvenliğini sağlamak amacıyla uygulanır. Yasalar, alkollü araç kullanmanın trafik kazalarına ve can kayıplarına neden olabileceği gerçeğini göz önünde bulundurur ve sürücüleri alkollü araç kullanmaktan kaçınmaya teşvik eder.

Sonuç olarak, alkollü araç kullanmanın yasal yaptırımları para cezası, aracın trafikten menedilmesi ve sürücü belgesinin geri alınması gibi cezaları içerir. Ayrıca, alkolün sürücülük becerileri üzerindeki olumsuz etkileri göz önünde bulundurularak güvenli sürücülüğün en doğrusunun hiç alkol almadan araç kullanmak olduğu unutulmamalıdır. Alkol kullanımıyla birlikte sürücülük dikkat ve tepki süresinde azalmaya, motor becerilerinde bozulmaya ve riskli durumları algılama yeteneğinde azalmaya neden olabilir. Bu nedenle, alkollü araç kullanımından kaçınarak kendi güvenliğimizi ve diğer sürücülerin güvenliğini sağlamak önemlidir.